28 Eylül 2013 Cumartesi
Terapi
Terapiler sırasında Glenda hissettiklerini şöyle anlattı: "Her şeyin bittiğini biliyorum, onun bir daha dönemeyeceğini de. Ama yine de onu düşünmekten kendimi alamıyorum. Onu düşünüp, onunla ilgili hayaller kurmanın çok saçma olduğunun bilincindeyim ama onu düşünmemek elimde değil. Hatta size çok garip gelecek bir sır vereyim, pek çok geceler onun bıraktığı eski bir eşofmanına sarılarak uyuyorum. Sanki giysinin içinde o varmış gibi düşlüyor, ona sarılıyor ve uykuya dalıyorum." Jackie, yirmi sekiz yaşında bir sekreter. Bir gazeteci olan Ailen ile beraberliği iki yıl önce bitti.
O günden bu yana pek çok erkekle tanıştı ama hiçbirisi Ailen gibi değildi. Jackie, onun kendisi için tek uygun erkek olduğuna inanıyordu. Aileden gelen kültürü ve kendisine güveniyle sanki tüm doğru niteliklere sahipti. Jackie onun ailesini de sevdi ve onlara kendi ailesine olduğu kadar uyum sağladı. Jackie, Allen'in değişik gruplardan gelen tüm arkadaşlarından da hoşlandı. Allen'in, ressamlardan politikacılara kadar uzanan geniş ve ilginç bir arkadaş grubu vardı. Allen'in varlığı ona gurur veriyordu. Onunla beraberken kendisini çok daha mükemmel, daha çekici ve daha arzulu hissediyordu.
Gerçekte Allen'in mükemmelliğinin kaynağı, Jackie'nin arzulu, istekli ve hayat dolu olmasıydı. Aslında Ailen kusursuz olmaktan çok uzaktı. Allen'in tek tutkusu mesleğiydi. Mesleği her şeyden önce gelmeliydi, hatta Jackie ile beraberliğinden bile. Jackie ona evlenip bir yuva kurmak istediğini söyledi. Oysa Ailen kendisi için muhtemel bir mesleki terfiden, Beyrut'ta verilecek bir müdürlükten söz ediyordu. Ailen Beyrut'taki müdürlük için kabul edildiğinde, Jackie'nin tüm parlak ve ümit dolu beklentileri derin bir üzüntüye ve hayal kırıklığına dönüştü
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder