28 Eylül 2013 Cumartesi
Aşka Bağımlılık
Sevgiye ihtiyaç duymak ve onu önemsemek bir tutku değildir. Aşk alışkanlığı, normal ve sağlıklı istekten farklı olarak çok abartılı, değişken ve geçicidir. Aşk arayışı bir saplantı halindedir. Aşk bağımlılığı olan kadın, kendi yaşamındaki tüm eksiklikleri tamamlayacak ve kendisini bü tünleyecek bir erkek bulmanın hayaliyle yaşar.
Kendi yaşam biçiminin nasıl olduğu bu kadın için önemli değildir. Hoşlandığı bir işi, çeşitli becerileri ve başarıları olsa bile "aşk" onun için her şeyden daha önemlidir. Günler ve geceler boyunca o büyülü karşılaşmayı bekler durur ve bu davranışını değişmez biçimde sürdürür. İşte aşk bağımlılığının zararı, bu değişmezliği ve sürekliliğindedir.
Aşk bağımlısı bir kadm, bir erkekle sürekli beraber olabileceğini düşünür ama bunu hiçbir zaman başaramaz. Aşk bağımlılığının dört ana modeli vardır. Bunların hepsi de erken yaşlarda yapılan yanlışlıklardan ya da yanlış kişilerle yapılan arkadaşlıklardan kaynaklanmıştır. Zaman içinde bu yanlış ilişkiler hakkmdaki yanılgılar da pekişmiştir.
Aşk Sevgi
Yaşamı boyunca kendi 'prensini' arayan bir kadın, kendisi için olağanüstü bir ilişki düşler ve romantik hayaller kurar. Oysa bu sırada çoğu erkeği yönlendiren, para ve paranın temsil ettiği her şeydir. Para bir erkek için çok önemlidir, erkeğin kişisel değer ve saygınlığını destekleyen bir araçtır. Erkek paranın, kendine güvenduygusunu artıracağını ve toplumda saygınlık kazandıracağını ümit eder.
Oysa insanın kendini topluma kabul ettirebilmesi, kişinin gerçek başarısına ve onurlu oluşuna bağlıdır. Beraber olduğumuz insan ya da cüzdanımızda taşıdığımız para bunu sağlayamaz.
Erkekler daha büyük kazanç sağlamaya çalışırken, kadınlar çok sık olarak romantik aşka kapılırlar. Bir beraberliğin sağlayabileceği tüm gerçek değerlerin tadına varmak yerine, bazı kadınlar romantik ilişkilerin heyecanını ararlar.
Aşk Saplantıları
Karşı cinsle beraber olma isteği, ilkel ve karşı konulmaz bir dürtüdür. Çeşitli acılara, başarısızlıklara ve hayal kırıklıklarına karşın kendimizi yeniden toparlayıp yeniden sevmeyi başarabiliriz.
Hepimizin bir beraberlikten beklediği, güvence ve doyumdur. Yalnızlıktan kurtulmayı ve yarınlara güvenle bakmayı ve kararlı yaşamayı da isteriz. Bazı kadınlar bundan başka şeyler de isterler; özlemin buruk tadını hissetmeyi, bir macera yaşamayı ve kişiliklerinin kabullenilmesini arzularlar.
Sevmenin Yararları
Yeniden sevmek için eski yaraları ve kızgınlıkları unutmak gerekir. Tüm erkeklerin kadınları terk edeceğine ya da hiçbir erkeğin önceki sevgilinin yerini tutmayacağına karar vermek, riske atılmamak için bir bahanedir. Kadının yeniden sevebileceğine ve kendisini yeniden mutlu hissedebileceğine inanması gerekir. Kendisine acı veren erkekten farklı birisiyle mutlu bir beraberlik kurabileceğine inanmalıdır.
Kadının hayatına yeni giren bu erkek, kendisine öncekinden çok daha güzel ve yoğun duygular ve deneyimler yaşatabilir. Kadın bu yeni deneyimlere açık olmalı ve yeni erkeğe, karşılaştırın bir tavırla değil yepyeni duygularla yaklaşmalıdır. Hepimiz sihirli güçleri olmayan normal insanlarız. Her birimiz için sadece bir tek doğru insan değil pek çok doğru insanlar vardır.
Eğer bir kadın San Diego'da yaşıyorsa kendisine uygun bir erkeği bulabilir. Eğer Boston'da yaşıyor olsaydı, yine kendisine uyan birisini bulabilirdi. Yeni birisiyle sağlam, anlamlı ve sevgi dolu bir beraberlik kurmak bir kadın için elbette mümkündür. Ancak kadın özsaygısını ve onurunu daima ayakta tutmalıdır. Yenilenmiş ve güçlendirilmiş kendine güven duygusu, kişiye cesaret, özgürlük ve açıklık verir. Bunlar da yeniden sevebilmek için en gerekli niteliklerdir.
Zeki Erkek Zeki Kadın
Kadın öz benliğinin ve kişisel değerinin sahibidir. Bunu hiç kimse, en zeki ve en gizemli erkek bile ondan çala maz; bu ancak kadın tarafından verilir. Öyleyse kadının ilişkideki önemini kavraması, üzüntüden kurtulması için önemli bir etkendir. Bu duygu, kadının iyileşmeyi istemesinin bir belirtisidir. Böyle bir üzüntüden kurtulmak için daha önce erkeğe verdiğiniz değerlendirme ve yönetme gücünü geri alm; kendi değerinizi kendiniz belirleyin ve kendinizi sevmeyi öğrenin.
Kendiniz hakkında olumlu şeyler düşünmeye çalışın ve kendi isteklerinizi, ilgilerinizi ve yerinizi belirleyin. Bu şekilde davranmak size yeni insanlar ve yeni deneyimler getirecektir. Çoğu kadın için, kendisini terk eden erkek hakkında yakınmak gerçek problemle yüzleşmekten daha kolaydır. Çalışmalarımız sırasında kendisine güveni ve özsaygısı olan hiçbir kadının bu tür derin ve sonsuz üzüntülere yakalandığını görmedik. Böyle sonu gelmez üzüntüye kapılan kadınlar, kendi gerçek değerlerinin farkında olmayan ve özgüvenleri azalan kadınlardır. Öyleyse sorun erkekte değil kişisel değerdedir.
Ancak, eğer terk edilmenin geçerli sebepleri varsa bu incelenmeli dir. Bir beraberlikteki iyi ve değerli tüm niteliklerin, eşlerin ortak yaratısı olduğu her zaman hatırlanmalıdır. Aynı zamanda, bir beraberlikteki tüm kusurlar ve yanlışlar yine eşlerin ortak ürünüdür.
Yeniden Sevmek
Kadının hissettiği üzüntüden kurtulabilmesi için atacağı ilk adım, yitirdiği erkeği ve beraber yaşanan günlere ait hayalleri unutmak olmalıdır. Yeniden sevebileceğini
ve aynı duyguları hissedebileceğini düşünmelidir. Ayrılık sonrası yaşadığı hayal kırıklığının gerçek olmadığını anlamalıdır. Beraberlikleri bitmiş, geride anılardan
başka bir şey kalmamıştır; kadın bu gerçeği olduğu gibi kabullenmelidir.
İkinci adım olarak, hayatındaki sorumluluklara ve bir insan olarak yaşadığı ortamdaki yerinin bilincine varması gerekir. Kadın bir ilişkide kendi varlığının ne kadar
önemli olduğunu bilmeli ve eğer kendisi olmazsa bir erkeğin tek başına hiçbir sihirli niteliği olamayacağına inanmalıdır.
Pek çok kadın karşılıklı bir ilişkide etkitepki ilkesini unutur. Kendi kişisel güçlerini ve özgüvenlerini yitirip, kendilerini güçsüz hissettiklerinde erkekten yardım
isterler. Oysa bu geçici güçsüzlük duygusu, gerçek ve sürekli güçsüzlük duygusuyla karışabilir.
Özsaygının Yaralanması
Sevdiğimiz birisini yitirdiğimizde kendimizi kötü hissederiz. Bu çok normaldir. Terk edilme, insana ölümden daha acı bile gelebilir. Çünkü beraberinde kişinin kendisine duyduğu saygıyı ve güveni yitirmesini de getirir. Sevdiği birisi tarafından terk edilen kişi normal olarak incinme, yalnızlık ve güvensizlik duygularına kapılır, fakat bunu sonu gelmeyen bir trajediye çevirmek ve dinmek bilmeyen acılara gömülmek hiç de normal bir davranış değildir.
Sonu gelmez acılar, bir erkekle beraber olmanın verdiği güven duygusu ve beğenilip arzulanma hislerinin gücünü kaybetmesiyle bağlantılıdır. Kadın, kendisini değerli hissettiren, hayatını dolduran ve onu yönlendiren duyguları yitirmenin üzüntüsünü yaşar. Bir kadın, hayatını ve duygularını yönlendirme yetkisini ve gücünü bir erkeğe asla vermemelidir.
Gerçekte, hiç kimse bir başkasına bu çeşit bir gücü vermemelidir. Hangi koşul altında olursa olsun bu değişmemelidir; oysa hâlâ bir erkek tarafından reddedildikleri için kendilerini değersiz hisseden birçok kadın görüyoruz. Böyle derin ve sonsuz bir ümitsizliğe gömülmüş kadınların kendi yaşamlarını yönlendirme güçleri yoktur. Hayatlarının akışı içinde bazı güçlerin kendilerini yönettiğini hissederler. Sürekli olarak aldatıldıklarını düşünürler. Beraber oldukları erkekler onlara mükemmel ve farklı biri olduklarını hissettirir.
Fakat bu erkekler gittiklerinde onların yaşama tutkularını, canlılıklarını ve iyi duygularını da alıp götürürler. Bu terk edilişin ardından bu tür kadınlar erkekte bir eksik yan aramak yerine kendilerinin nerede hata yapmış olabileceklerini düşünürler. Kendilerindeki bir eksiğin bu sonucu doğurduğuna inanırlar. Oysa kadının kendisini suçlamasının acı ve üzüntüyü yoğunlaştırmaktan başka bir yararı yoktur.
Sihire İnanmak
Kadınlar bir erkeğe aşık olduklarında onun neredeyse sihirli güçleri olduğuna inanmak isterler. Bu eğilimin kaynağı çocukluk dönemindeki şartlanmalardır. ımızın girişinde değindiğimiz gibi, kadınlar sevgiye, bağlılığa ve evliliğe çok önem verirler. Duygularını daha serbestçe açıklayabilirler. Bundan dolayı erkeğe daha çok bağlanmaları ve duygusallıklarının yüksek olması doğaldır.
Sonuçta sevdikleri erkeğe gizli, sihirli ve güçlü nitelikler yüklerler. Bu, erkekleri kusursuz görmeleri anlamında algılanmamalıdır. Burada sihirli nitelik olarak anlatılmak istenen, kadının erkeğine hissettikleri ve ona verdiği aşırı önemdir. Kadının erkeğini, "özel birisi" olarak görmesidir. Jackie'nin sözlerinde bu duygu apaçık ortadadır. "Onda öyle bir şey var Jci, sanki sadece ona özgü. Başka hiçbir erkekte bu özelliği bulamayacağımı hissediyorum, hatta bundan eminim.
Bazen başka bir erkeği aramamın çok anlamsız olduğunu düşünüyorum; çünkü bana göre hiçbir erkek onun kadar etkileyici, onun kadar sevecen ve koruyucu ve onun kadar kendine özgü davranışlı olamaz." Ailen ilginç, değişik ve etkileyici bir erkek olabilir ancak o kesinlikle Jackie'nin aradığı erkek değildir. Beraberken dahi ona iyi davranmıyordu. Jackie'nin mükemmellik arayışı ve bunu bulacağına inanması, Allen'in kusurlarını görmesini ve kabullenmesini engelliyordu. Yalnızca Allen'in iyi özelliklerini gördü ve hoşuna giden niteliklerini algıladı. Allen'i yitirmenin acısının böylesine yoğun ve sonsuz olmasının asıl nedeni, diğer erkeklerin çekici ve değişik yönlerini görmemek için direnmesi ve sürekli olarak bir gün Allen'in döneceğini ve birlikte olacaklarını düşlemesidir.
Hayatımızda Fal
Ailen ilk ayın her haftası iki mektup yolladı; mektupların hiçbirinde geleceğe ait taşanlardan söz etmiyordu. Jackie onun tüm mektuplarını cevapladı. Gittikçe seyrekleşen mektuplar sonunda hiç gelmez oldu. Jackie başka erkeklerle avunmaya çalıştıysa da bunu başaramadı. Hiçbir erkek Allen'in yerini dolduramıyor ve onun hissettirdiklerini Jackie'de uyandıramıyordu. Jackie birlikte olduğu her erkeği Ailen ile kıyaslıyor ve ümitsizliğe kapılıyordu; bunda da haklıydı. Sonunda, her erkekte Allen'i aradığını anladı, oysa Ailen orada değildi ve Jackie'nin bu ümitsiz ama ısrarlı arayışı onun başka erkeklerdeki iyi nitelikleri keşfetmesini engelliyordu. Jackie, Ailen'siz bir dünya düşünemi yordu.
Jackie, hayatta bağlanabileceği, sevebileceği tek erkeğin Ailen olduğuna inanıyor ve onu yitirdiği için çok üzülüyordu: "Onun bir gün dönüp bana geleceğine, tekrar beni seveceğine ve her şeyin yeniden başlayacağına inanıyorum. Hâlâ onunla birlikte olmayı düşlüyorum. Bu düşüncelerimin gerçek dışı olduğunu biliyorum fakat yine de kendimi engelleyemiyorum." Anlattığımız bu kadınların önemli bir ortak özellikleri var. Üçü de yitirdikleri bir aşk için sonsuz ve dinmez bir üzüntü duyuyorlar. Hissettikleri bu acı tamamen gerçektir ve kişiliklerini yıpratmaktadır. Bu kadmlar eşsiz erkeği değil, eşsiz aşkı aramaktadırlar ve üzüntünün gerçek kaynağı da budur. Bu sürecin uzamasının nedeni, kadının aldatılma ve öz saygıyı yitirme problemleriyle karşılaşmasmdandır. Bu sonsuz üzüntü ve yas tutma, daha çok kadınları etkisi altına alır; bu, erkeklerin terk edilmediği ya da daha az üzüldükleri, acı çektikleri anlamına gelmez. Sadece erkeklerin sorunlara getirdikleri çözümler daha farklıdır.
Erkekler çok sevdikleri birinden ayrıldıklarında bile, bir başka kadınla avunmaya yönelirler; hatta bazen bu süreç şaşırtıcı şekilde kısadır. Oysa pek çok kadın ayrılık acısını yitirdikleri erkeği tekrar elde etme hayalleriyle gidermeye çalışır. Bu oldukça acı veren ve yıpratan bir deneyimdir, çünkü bu hayaller acılan dindirmek yerine tazelemektedir. Önce de bahsettiğimiz gibi, birisine bağlanmak kadın için çok önemlidir, bu yüzden kadın bir ilişkiyi kurtarmak ya da pekiştirmek için her şansı deneyecek ve büyük bir çaba sarf edecektir.
Terapi
Terapiler sırasında Glenda hissettiklerini şöyle anlattı: "Her şeyin bittiğini biliyorum, onun bir daha dönemeyeceğini de. Ama yine de onu düşünmekten kendimi alamıyorum. Onu düşünüp, onunla ilgili hayaller kurmanın çok saçma olduğunun bilincindeyim ama onu düşünmemek elimde değil. Hatta size çok garip gelecek bir sır vereyim, pek çok geceler onun bıraktığı eski bir eşofmanına sarılarak uyuyorum. Sanki giysinin içinde o varmış gibi düşlüyor, ona sarılıyor ve uykuya dalıyorum." Jackie, yirmi sekiz yaşında bir sekreter. Bir gazeteci olan Ailen ile beraberliği iki yıl önce bitti.
O günden bu yana pek çok erkekle tanıştı ama hiçbirisi Ailen gibi değildi. Jackie, onun kendisi için tek uygun erkek olduğuna inanıyordu. Aileden gelen kültürü ve kendisine güveniyle sanki tüm doğru niteliklere sahipti. Jackie onun ailesini de sevdi ve onlara kendi ailesine olduğu kadar uyum sağladı. Jackie, Allen'in değişik gruplardan gelen tüm arkadaşlarından da hoşlandı. Allen'in, ressamlardan politikacılara kadar uzanan geniş ve ilginç bir arkadaş grubu vardı. Allen'in varlığı ona gurur veriyordu. Onunla beraberken kendisini çok daha mükemmel, daha çekici ve daha arzulu hissediyordu.
Gerçekte Allen'in mükemmelliğinin kaynağı, Jackie'nin arzulu, istekli ve hayat dolu olmasıydı. Aslında Ailen kusursuz olmaktan çok uzaktı. Allen'in tek tutkusu mesleğiydi. Mesleği her şeyden önce gelmeliydi, hatta Jackie ile beraberliğinden bile. Jackie ona evlenip bir yuva kurmak istediğini söyledi. Oysa Ailen kendisi için muhtemel bir mesleki terfiden, Beyrut'ta verilecek bir müdürlükten söz ediyordu. Ailen Beyrut'taki müdürlük için kabul edildiğinde, Jackie'nin tüm parlak ve ümit dolu beklentileri derin bir üzüntüye ve hayal kırıklığına dönüştü
25 Eylül 2013 Çarşamba
Oğlak Burçları ve Kasım Ayı

Kasın Ayı Kova Burcu Yorumları
sevgili aşırma burçları ve yükseleni herke olanlar,
Kasım ayı, sizin için sakın geçecek.
Arkadaşlarınız ve çevrenizle alakalı bazen tatsızlıklar yaşayabilirsiniz. akçasal konularda beklemediğiniz ufak gerilimler çıkabilir. Bu dönemde, inançlarınızla alakadar bazı sorgulamalara girebilirsiniz.
Güzellikler gezegeni Venüs, muhip burcunuz Terazide tutum ediyor, Venüs'ün olumlu etkisinden siz bile faydalanabilirsiniz. münhasıran 14 Kasım'dan sonra yakınlarınızla keyifli aralık geçirebilirsiniz.
Venüs, kasım ortasından kânunuevvel ortasına derece kariyer evinizden geçecek. 28 Kasım'da (+/- bir hafta) kariyerinizle dayalı leziz gelişmeler olabilir. Geçtiğimiz ay, satürn bile kariyer evinize girdi, önümüzdeki dü üç yıl kariyerinizle alakalı stratejik dersler alacaksınız.
Sevgi ve saygıyla kalın,

Kasım Ayı Balık Burcuna Ne Getiriyor

Para Dokuzlusu Kartı Ne Anlama Gelir

Ay Kartı ve Anlamı

Para Yedilisi Kartı

24 Eylül 2013 Salı
Kova Burcu Yorumu
umumi olarak zinhar bir dönemden geçiyorsunuz. ayin başında kendinizi mesele yeriyle ait bir gerginliğin ortasında bulsanız bile aşırı güdük sürede iş çözülecek. Bu sütliman dönemde, umumi olarak inançlarınızı gözden geçiriyor olabilirsiniz. yolculuk ve faziletli öğrenimle müntesip konularda da olumlu gelişmeler mümkün. Aralık ortasında ve 21 Aralık'ta beyit ve kariyer beyninde bir çatışma görünüyor. Bu dönemde en majör meseleniz ailenizin ihtiyaçları ile kariyerinizin gerektirdiklerini uzlaştırmak olacak. Kariyerinizle ilgili matrak sürprizler kal konusu, fakat bu sürprizler ailenizin sağlam hoşuna gitmeyebilir. 13 Aralık'ta yöneticiniz Uranüs'ün gelecek gitmeye başlaması ve 25 Aralık'ta Mars'ın burcunuza geçmesiyle yanında nihayet tembellik dönemi bitecek, uzun süredir olmadığınız denli acar ve hareketli hissedeceksiniz.Yılbaşında şaşırtı sever Kovalar, maskara sürprizlerle karşılaşabilir. Piyango bileti almayı boşlama etmeyin, Jüpiter'in yıldız ışınları üzerinizde olacak. ama Oğlaklar kadar sizin de dikkatli olmanızda fayda var. Burcunuzdaki Mars, Satürn'den murabba kırıcı alacak, ne evet ne imkânsız tedbiri hemen bırakmayın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)